DOLGU UYGULAMALARI
Cildimiz yaşlandıkça yapıtaşlarından biri olan bağ dokusu elemanlarında azalma meydana gelmektedir. Bunların başında kollajen, elastin doku ve hyaluronik asit gelmektedir.
Dolgu uygulamalarında ciltte azalmakta olan hyaluronik asit, küçük iğneler yardımıyla cilt altındaki problemli olan yerlere enjekte edilerek hem hacim etkisi sağlamakta hem de cildin su tutma tutma kapasitesini artırmaktadır.
Çok çeşitli amaçlarla değişik anatomik alanlarda dolgular başarı ile kullanılmaktadır:
- Yüzdeki ince ve derin kırışıklıkların doldurulması
- Dudakların ve konturunun dolgunlaştırılması
- Yanaklar, çene, göz çevresi ve şakaklara hacim verilmesi
- Akne gibi nedenlerle oluşmuş derin izlerin azaltılması
- Kaş arası, nazolabial bölge, dudak üstündeki dikey çizgiler (barkod çizgileri)
- Burun dolgusu
- Boyun ve el sırtı
Kullanılan dolgunun molekül ağırlığına bağlı olarak etki süreleri 6-18 ay arasında değişmektedir.
Piyasada çok sayıda ürün bulunmaktadır ve her hekim en alışık olduğu birkaç ürünü tercih etmektedir. Her ürünün avantaj ve dezavantajı bulunmaktadır. Yani, en iyi-en kötü-en kaliteli dolgu demekten ziyade kişiye ve yapılacak işleme uygun dolgu demekteyiz.
Dolgular çeşitli yollarla elde edilmektedir:
- Laboratuvarda kimyasal olarak üretim (sentetik)
- Hayvansal kaynaklı üretim
- İnsan kadavrasından elde
- Bakteriyel fermantasyon (sıklıkla bunu kullanıyoruz)
Dolgu uygulamalarına çok ilgi olduğundan kaçak yollarla ülkeye sokulmuş ve onaysız ürünlerin (özellikle sıvı silikon) lisanssız hekimler tarafından görsel-yazılı basına da yansıyan çok sayıda kötü uygulamalarına şahit olmaktayız. Hastalarımızı bu konuda bir kez daha uyarıyor ve sadece ücrete göre değil, aynı zamanda doğru ve kaliteli ürün kullanımına yönelik bilinçli tercihlerde bulunmalarını arzu ediyoruz.
YÜZ GENÇLEŞTİRME UYGULAMALARI
Cerrahi olmayan yüz gençleştirme uygulamaları, yaşlanma belirtilerini azaltmak ve cilt
görünümünü iyileştirmek için minimal invaziv yöntemler sunar, plastik cerrahlar tarafından
sıklıkla tercih edilen seçeneklerdir. Bu yöntemler, genellikle botoks enjeksiyonları, dermal
dolgular, lazer tedavileri, radyo frekans uygulamaları ve kimyasal peelingler gibi işlemleri
içerir. Botoks enjeksiyonları, yüz kaslarını geçici olarak gevşeterek ince çizgiler ve
kırışıklıkların görünümünü azaltır, özellikle alın ve göz çevresindeki kırışıklıklarda etkilidir.
Dermal dolgular ise cilt altına hacim ekleyerek, derin çizgileri ve sarkmaları doldurur, bu da
daha dolgun ve genç bir yüz konturu sağlar. Lazer tedavileri, cildin üst tabakasını yenileyerek
ve kolajen üretimini teşvik ederek, cilt tonunu ve dokusunu iyileştirir. Radyo frekans
uygulamaları, cilt altındaki bağ dokularını sıkılaştırarak ve gençleştirici etkiler yaratarak
sarkma ve kırışıklıkları azaltır. Kimyasal peelingler, cildin üst tabakasını soyarak lekeleri, ince
çizgileri ve düzensizlikleri düzeltir. Bu minimal invaziv yöntemler genellikle hızlı iyileşme
süreleri ve düşük risk profilleri ile tercih edilir, ancak en iyi sonuçları elde etmek için düzenli
bakım ve tedavi planlaması gerektirir. Cerrahi olmayan yüz gençleştirme uygulamaları,
hastaların doğal görünümlerini koruyarak yaşlanma etkilerini hafifletir ve özgüvenlerini
artırır.
MEDİKAL CİLT BAKIMI
Medikal cilt bakımı, cilt sağlığını ve görünümünü iyileştirmeyi hedefleyen, plastik cerrahlar
tarafından sıklıkla önerilen bir dizi tedavi ve uygulamayı içerir. Bu yaklaşımlar, cilt
problemlerini adreslemek ve gençleştirici etkiler sağlamak için tıbbi ve estetik yöntemleri
birleştirir. Medikal cilt bakımı genellikle profesyonel cilt analizi ile başlar; bu süreçte, cildin
tipi, sorunları ve ihtiyaçları detaylı olarak değerlendirilir. Ardından, kişiselleştirilmiş bir tedavi
planı oluşturulur. Bu tedavi planı, kimyasal peelingler, mikrodermabrazyon, mezoterapi, lazer
tedavileri ve PRP (Platelet Rich Plasma) gibi yöntemleri içerebilir. Kimyasal peelingler, cildin
üst tabakasını soyarak, lekeleri, ince çizgileri ve düzensizlikleri düzeltirken,
mikrodermabrazyon ise cilt yüzeyini mekanik olarak pürüzsüzleştirir. Mezoterapi, cilt altına
vitaminler, mineraller ve hyaluronik asit gibi besleyici maddelerin enjekte edilmesiyle cilt
kalitesini artırır. Lazer tedavileri, kolajen üretimini teşvik ederek, cilt tonunu ve dokusunu iyileştirir, aynı zamanda kırışıklıkların ve lekelerin görünümünü azaltır. PRP tedavisi, hastanın
kendi kanından elde edilen plateletlerin cilt altına enjekte edilmesiyle hücresel yenilenmeyi
destekler. Bu medikal cilt bakımı yöntemleri, cerrahi müdahalelere ihtiyaç duymadan cildin
genç ve sağlıklı görünmesini sağlar. Plastik cerrahlar, bu yöntemleri kullanarak hastaların cilt
problemlerini etkili bir şekilde yönetmelerine yardımcı olur ve doğal sonuçlar elde eder. Her
bir tedavi, özelleştirilmiş yaklaşımlar ve düzenli bakım ile en iyi sonuçları verir, bu da
hastaların cilt sağlığını ve estetiğini koruyarak özgüvenlerini artırır.
İP UYGULAMALARI
Yüze ip uygulamaları, yüz gençleştirme ve sarkmaları azaltma amacıyla kullanılan minimal
invaziv bir estetik yöntemdir ve plastik cerrahlar tarafından sıklıkla tercih edilmektedir. Bu
uygulama, cilt altına yerleştirilen özel iplerin yardımıyla yüz hatlarını desteklemeyi ve germe
etkisi sağlamayı hedefler. İpler genellikle biyouyumlu malzemelerden yapılmış olup, cilt
altına ince iğnelerle yerleştirilir. Bu ipler, cilt altındaki dokulara mekanik bir destek sağlar ve
yerleştirildikleri bölgelerde lifting etkisi oluşturur. İplerin cilt altındaki varlığı, aynı zamanda
doğal kolajen üretimini teşvik eder, bu da uzun vadede cildin elastikiyetini ve sıkılığını artırır.
Uygulama, genellikle lokal anestezi altında yapılır ve hastalar prosedür sonrası hemen
normal aktivitelerine dönebilirler. İplerin yerleştirilmesi sırasında yapılan minimal kesiler, cilt
altına entegre edilir ve genellikle görünmez hale gelir. Yüze ip uygulamaları, göz çevresi, çene
hattı ve yanak gibi alanlarda etkili sonuçlar verirken, cerrahi bir yüz germe operasyonuna
göre daha az invaziv ve daha hızlı bir iyileşme süreci sunar. Bu yöntem, yaşlanma belirtilerini
azaltmak, yüz hatlarını gençleştirmek ve doğal bir görünüm elde etmek isteyen hastalar için
ideal bir seçenek olabilir. İyileşme süreci, genellikle hafif şişlik ve morarmalarla sınırlıdır, ve
hastalar genellikle hızlı bir şekilde sonuçlardan memnun kalırlar. Plastik cerrahlar, bu
uygulamanın etkili ve güvenli bir şekilde gerçekleştirilmesi için titizlikle planlama ve teknik
bilgi gerektirir.